İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | leak into (something) f. | (bir şeyin içine) sızmak | ||
A great deal of oil leaked into the port. Limana büyük miktarda petrol sızdı. More Sentences |
||||
Öbek Fiiller | leak into (something) f. | (bir şeyin içine) akmak | ||
Öbek Fiiller | leak into (something) f. | (bir şeye) sızmak |